Cumhuriyetimizin 89. yılına erişmenin bahtiyarlığı içerisindeyiz.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyet bayramlarının büyük coşkular ile kutlanmasını emretmişti.
Hatta Cumhuriyetin ilk yıllarında bir İngiliz gazetesinin "KURDUKLARI CUMHURİYET BİRKAÇ YILLIK BİR KABUS" diyerek alay ettiği Türkiye Cumhuriyeti’ne söylediği bu sözler Atamızı derinden yaralamıştı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk çok içerlediği İngiliz gazetesinin haberinin aksine "HER YIL VE 10 YILDA BİR BÜYÜK COŞKULAR İLE KUTLANMASINI" istemişti.
Atatürk ve Cumhuriyet birbirinden ayrılmaz bir gerçektir Türkler için.
Batı mezaliminin Kurtuluş savaşı ile son bulmasının ardından ilan edilen Cumhuriyet daha bir anlamlıdır.
Cumhuriyeti kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk 3 günlük ömründe baba olmamış, amcalığı tatmamış, dayılığı yaşamamış, torun sevgisinden mahrum olarak varlığını Türk varlığına armağan etmiş Türk’lerin medarı iftiharı Atalarından en büyüğüdür. Onun emaneti Aziz Cumhuriyet çok güvendiği Türk halkı tarafından 100. yıla, 500. yıla,3000. yılına da ulaşacaktır.
Atatürk kurduğu Cumhuriyet ile bir bakış misyonu ortaya koymuş, yüzünü ve yönünü de batıya dönmüştür.
Medeni bir yaşam tarzının simgelendiği Cumhuriyet’de demokrasi, insan hakları Cumhuriyetin taç’larından birer tanedir.
Layık Türkiye Cumhuriyet’inin 89. yıla ulaşmasının bahtiyarlığı içerisinde başta Atatürk olmak üzere Şehitlerimizi rahmet ile anıyorum.
Eğer Atatürk ve silah arkadaşları olmasaydı belki ismim Agop, Kirkor, yada andonyadis olabilirdi.
İsmimim Ahmet olmasında, Camilerimizden ezan sesinin eksik olmamasında Atatürk’ün emek ve gayretleri inkar edilemez bir gerçektir.
Bu öğretiler ışığında bizden sonraki nesillere Atatürk sevgisini Vatan ve Bayrak aşkını öğretmek bizim iyi bir insan olarak ve iyi bir yurttaş olarak görevimizdir.
Bugün kendi adımızla anılan bir devletimizin olması, atalarımızın kanları ile suladığı ve şekillendirdiği aziz bayrağımızın gölgesinde sonsuza kadar hür ve bağımsız yaşıyorsak eğer bunu sadece Atatürk ve silah arkadaşlarına borçluyuz.
Ben Atatürk’e minnettarlığımı ellerimi semaya açarak dualar ile niyaz ediyorum.
Siz de ne yapıyorsanız, nasıl yapıyorsanız tercihinizdir.
Saygılarımla…
© İstanbulolay.com - İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.
Misafir – SIRRI YEZDAN
Tabiki asil bir kanı taşımak meselesi,onur ve şeref meselesi,yüksek istikbal meselesi,Türk Ulusu gerçeğinin VATANIMIZIN bölünmez bütünlüğü ile direk ilişkisi olan Ulusal Birlik ve Beraberliğinin ne anlama geldiğini idrak etmek meselesi,kuyruk acısı meslesi,Çanakkale Savaşınndaki alevisi ile sünnüsü ile birlikte ,VATAN ve NAMUS uğrunda YÜCE ALLAH aşkı ile savaş meydanlarında bir olmak ve diri olmak meselesi,Hepsini üst üste koyduğumuzda ATATÜRK’ün tüm şer güçlerin hakkından gelmeyi başardığı TÜRK ULUSUNUN geleceğine yönelik YÜKSEK İSTİKBAL ve EKONOMİK KALKINMA meselesi.Tüm bu doğruları görebilmek için ise adam gibi adam olmak meselesi.Din ve iman diyerekten TÜRK HALKININ aklını ve iradesini çelerek ,birliğine ve dirliğine AB-D ve SİYONİST beklentiler yönünde zeval getirmek anlamında, AB-D’nin ve SİYONİZMİN kucağında YA ALLAH BİSMİLLAH DEYU DEYU bölücü siyasetlerini sürdüren ,CUMHURİYET REJİMİ ve ULUSAL İRADE düşmanlarının neyin peşinde koştuklarını anlamak ve idrak etmek meselesi…CUMHURİYET REJİMİNİ, KAZAN KAZAN ÇIKAR POLİTİKALARI PEŞİNDE KOŞANLARIN,YÜKSEK BİR KALİTEDE BİR İRADEYİ TÜRK ULUSUNA KAZANDIRMANIN ONUR VE ŞEREFİNE NAİL OLMAK ÜZERE KURULDUĞU GERÇEĞİNİ,AB-D ve İSRAİL’e göbekten bağımlı İŞBİRLİKÇİ DİN TÜCCARI,ÇARPIK EKONOMİK DÜZENİN EFENDİLERİ VE UŞAKLARI İDRAK ETMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR.BU BİR SAVAŞTIR TÜRK ULUSUNUN GERÇEK ÖNDERİ ve ÇANAKKALE’deki O PAK İMANIN ÖNCÜLÜĞÜNÜ YAPAN ATATÜRK,HER DAİM GÖSTERDİĞİ YÜKSEK İSTİKBAL YOLU İLE BİRLİKTE ÖNÜNDE ATATÜRK,SAĞINDA VE SOLUNDA ATATÜRK ve O GÜNEŞİ İFADE EDEN ONUR VE ŞEREF ABİDESİ CUMHURİYETİ,ATATÜRK,YÜKSEK İSTİKBAL VE CUMHURİYET DÜŞMANLARININ İSE, YA ALLAH BİSMİLLAH DEYU DEYU SIĞINDIKLARI VE KAZAN KAZAN ÇIKAR POLİTİKALARINDAN MEDET UMDUKLARI, AB-D VE SİYONİST İŞGALCİ ZALİM GÜÇLER…Tabiki asalet,onur,şeref ve bağımsızlık ruhu kazanacak, yani ATATÜRK’ün tüm değerlerimizi gerçek manada özümseten,bağımsızlık ve kalkınma yolunda en büyük engelimiz olan bölünmüşlüğe ve ayrışmaya yol açan, din istismarını önleyen,her türlü milli ve manevi değerlerimizin önemini idraken olması gereken manada yüksek bir irade dahilinde özümseten,fazilet abidesi CUMHURİYET REJİMİ kazanacak…
Sevgili Özgür,
Acaba millete birşeyler anlatabildik mi?
Bu kısacık zamanda birşeyler verbildiysek ne mutlu.
Aksi halde işimiz çok zor.
Eflatun çok güzel bir tesbit yapmış.
“Siyasetle ilgilenmeyen aydınları bekleyen kaçınılmaz son,cahiller tarfından yönetilmektir.”
Haksız deme lüksümüz var mı?
Saygı ile….
Ahmet Dursun
Eserlerinin sıkı takipçisi gibi yazıyorsunuz.
Velev ki dediğiniz gibi olsun.
Ancak acaba eserlerini kimler,neden,hangi hizmete dayanak olarak bu şekilde yormuştur hiç düşündünüz mü?
Konuya bir de bu açıdan bakmanız gerekmez mi?
Önemli olan kime,ne anlatılmak istendiğidir.
Yoksa kim demeiş,doğru mu demiş kısmını ben geçerim.
Velev ki geçmeyelim.
İnceleyelim desek dahi toplumun hangi aşamada olduğunu ve sebep/sonuç ilişkisini değerlendirecek olur isek,görünen köy klavuz ister mi?
Saygı ile…
A.Dursun