Hodri Meydan

Önceki gün ”Beyler Sırıtıyor” diye yazdığın yazının arkasından ”Skor Yazarı” diye cevabını aldın.

Ancak hiçbir UTANMA, ARLANMA, HAYA duygusu olmadan sitesinde sorduğumuz sorulara cevap vermek yerine şimdi iftira etmeye başladın.

Maltepe Belediyesi’nden gelen haber nasıl yayınlanır,
Maltepepor’un haberi nasıl yapılır,
bir haber nasıl yayınlanır,
hangi saatte yayınlanır,

Sen bizim amirimiz misin ki, senden izin alacağız?

Haberleri ne zaman yapacağız,
hangi haberi yazacağız,
hangi haberi yazmayacağız.
Sana mı soracağız.

Şimdi yeni bir yumurta bıraktı; Maltepe’yi satacakmışız.

Ya sen ruh hastası mısın?
Akli sorunun mu var?
Yoksa paranoyak mısın?

Biz Maltepe’yi nasıl satacağız.
”Yakında açıklayacağım” diyorsun açıkla. Açıklamazsan namertsin.

Bizim gazeteciliğimizi tartışmak sana mı kaldı?

”Daha dün Ahmet Abi ben gazetemi nerede bastırayım” diye sorduğunu unuttun mu?

Maltepe Kaymakamını niçin bu işlere alet ettiğini anlayamıyorum.

”İtirazım Var” başlıklı yazdığım köşe yazının muhatabı sen misin, sen kimsin?

Sana hesap mı vereceğim.
Devletin savcıları var, hakimleri var.
İnsanlar şikayetçi olurlar.
Yalan-yanlış haber yapanlarda bedelini öderler.

Kaymakamın senin savunmana yada senin korumana ihtiyacı yok. Sen kimsin?

Senin ruh sağlığın yerinde olmadığına hem fikiriz.
Önce sen bir kliniğe git ”ruh sağlığım yerinde” diye kendini belgele.

Sen gazeteciliği nerde öğrendin?

Siteler arasında en çok kendi sitesindeki haberleri okunurmuş beyefendinin! Bilgisayarın F5 tuşunu basılı tutarsan milyonlarca insan seni okumuş olur. Esas olan sayaç koymaktır siteye. Üstelik bu girişleride kamuoyu önene koymaktır bizim gibi, yani senin yapmadığın gibi.

Murat Barış benim yanımdan niçin ayrılmışmış.

Murat Barış yaklaşık 10 yıldır Olay Gazetesi’nde çalışmış ve hizmetlerini başarıyla tamamlamıştır. 2010 yılında kendine bir gazete kurarak rıskını o yolla kazanma yolunu seçmiştir. 20 yıldırda kendisini tanırım.

Bilmiyorsan söyleyim. ”Biz baba-oğul gibiyiz” sen anlar mısın, bu duygulardan? Herkes rıskını kazanmanın peşinde. Bu benim yanımda olmuş-olmamış seni ne ilgilendiriyor?

Ayrıca biz soyma işlerini becerseydik. Bugün trilyoner olurduk. O işleri sana bıraktık. Hani Kurban yerinden nemalandınya. Hani kaymakamla, belediye başkan yardımcısını usülsüz bir yerin açılışına götürdünya, hani davetiyelerini sen dağıttınya.

Biz hiçbir zaman böyle bir su istimalin içinde olmadık, olmayız.
30 yıldır herkes beni ”Gazeteci Ahmet Abi” olarak bilir, tanır.

Biz bu ismi senin gibi adama tartıştırmayız.

Saygılarımla…