Yaklaşık 40 önce Maltepe Belediyesi önünde yaptıkları basın açıklamasının ardından eylem yapan ve eylemlerinin 28. gününde de anlaştıkları gerekçesi ile BElediye önünde ki eylemlerine son veren Maltepe Belediyesi Taşeron işçileri eylemlerine devam kakarı aldı.
Görüşmelerin istedikleri doğrultuda olmadığını ifade eden işçiler verilen sözlerin yerine getirilmediğini ifade ettiler. Sabah saatlerinde Maltepe Belediyesi önünde bir araya gelen Maltepe Belediyesi Taşeron işçileri basın açıklaması yaptı işçiler açıklamasında isteklerini tekrar sıralayarak taleplerini dile getirdiler.
Yapılan basın açıklamasının ardından işçiler eylemlerine devam etmek üzere kaşrı kaldıra geçerek pankartlarını astılar. Bunan üzerini Maltepe Belediyesi Zabıta ekipleri de eylem yapan işçilere çimlere basmamaları konusunda uyardı. Öte yandan eylem haberine alan zabıta çok sayıda zabıta ekibi belediye önünde yerlerini aldı.
İşçiler tarafından yapılan yapılan açıklamalarında ki talepleri ise şöyle;
Taleplerimizi güvence altına alarak kabul etmedikleri sürece direnişi sürdüreceğiz. Tüm iyi niyetimizle ortaya koyduğumuz anlaşma zeminini resmi bir mecraya kavuşturmadıkça söylenen sözlerin bizim için geçerliliği yoktur. Bizim derdimiz süreci tıkamak değil çözümü birlikte yaratmaktır. Yüzlerce işçinin insani talepleri karşılanabilir taleplerdir!
Şimdi buradan tüm kamuoyuna soruyoruz;
1 Kuralsız çalışma koşullarını bizlere dayatanlar mı? Yoksa bir ekmek daha fazla evine götürmek isteyen kuralsız çalışma koşullarına karşı mücadele edenler mi?
2 Engelli işçi arkadaşımıza baskı kurup şiddet uygulayanlar mı? Yoksa işçi arkadaşına sahip çıkıp şiddetin karşısında duranlar mı?
3 12 Eylül dönemini aratmayan içtima uygulamalarını dayatan, tuvaletleri kilitleyenler mi? Yoksa bu duruma karşı çıkıp değiştirmek isteyenler mi?
4 Her gittikleri yerde emek en yüce değerdir diyen sendikalı işçilere vermiş oldukları zam ve sosyal yardımlarla övünenler mi? Yoksa sendikalı olmanın anayasal, demokratik ve meşru hak olduğunu söyleyenler mi?
5 11 ay belediyenin en ağır çalışma koşullarında çalışıp maaş dışında hiçbir hakkı vermeyenler mi? Yoksa İnsanca yaşamaya yeten ücreti isteyenler mi?
6 Senelik izinleri görmezden gelip, kıdem ve ihbar tazminatlarımızı gasp edenler mi? Yoksa güvenceli çalışmak isteyenler mi?
7 Belediyenin asli işleri dışında bazılarının keyfi için özel işlerinde zorla çalıştıranlar mı? Yoksa hiç kimsenin özel işlerinde evini taşımak gibi uygulamaları istemeyip işten çıkarılma tehdidine karşı çıkanlar mı?
Direnişimiz 28.gününden kaldığı yerden tekrar başlamıştır. Artık sözün bittiği yerdeyiz. Eylemliliğimiz artık her yere taşınarak dünden daha güçlü karşılarına çıkacak ve taleplerimizi savunmaya devam edeceğiz. Sesimizi her yere taşıyacak direnişin bir adımı da siyaseten muhatabımız olan ve taşeronluk sisteminin kölelik rejimi olduğunu söyleyen CHP’nin Ankara’daki merkezine yürüyeceğiz. Kılıçdaroğlu çıkıp taşeronluk 21. Yüzyılın kölelik düzeni diyorsa buradaki köleliğe karşı insani taleplerle mücadele yürüten işçileri göz ardı edemez.
Bizler Maltepe Taşeron Belediye İşçileri olarak haklıyız ve kazanana kadar direnişimize devam edeceğiz. Buradan ilan ediyoruz ki bundan sonra bu sorun çözülmediği takdir de direnişimiz dalga dalga büyüyerek devam edecektir"
© İstanbulolay.com - İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.
hani ne oldu yüksel çiftçi işi halletmişti ya ahmet abi bunlar sadece günü kurtarma telaşında olurlar reklam işinde olurlar ama bu işçilerde bence güvence istiyorlar iş güvencesi ama malesef taşaron işçilerde böyle güvenceler yoktur keşke olsaydı bizleri chp belediyeye gelince çıkartamazlardı
NE OLDU HANİ ALKIŞLAR YÜKSEL ÇİFTÇİYE İDİ MANTAR TABANCASI YÜKSEL VE EFRADI İŞÇİLER FAKİR YÜKSEL ZENGİN
Av.Suat Yurdseven
Halkın Gündemi
Taşeronların yalanları ve taşeron işçilerin hakları
Uygulamada özellikle Kamu Kurumlarında yaygın hale gelen alt işveren, halkın tabiri ile taşeron uygulaması işçilerin haklarını kısıtlarmış gibi gözükmektedir. Halbuki durum böyle değildir. 4857 sayılı İş Kanunu tamamen taşeron işçileri koruyan düzenlemeler yapmıştır. Uygulamada ise işçiler, işsizlik korkusu, adalete olan güvensizlik, maddi imkansızlıklar, haklarını bilmemek ve bir çok başka nedenlerle İş Kanunun tanımış olduğu yasal haklarını işletemediği gibi işçiler, kendi aralarında taşeron şirketlerin uydurmuş olduğu yalan yanlış bilgilere inanmaktadırlar. Bu konu hakkında da kimse bilgi sahibi olmadığından uygulamada yaşanan kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai ücretleri, yıllık izin alacakları gibi konularda işçiler, ciddi anlamda sıkıntı çekmektedir. Bu sebeple de ülkemizin her bir yanında Taşeron İşçi Dernekleri kurulmakta ve taşeron işçilerin haklarını her bir platformda dile getirmektedirler. Din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin sadece alın teri ve emek adaleti sağlayan her türlü hak savunucularının manevi olarak yanında olduğumuzu söylemeyi bir borç bilirim.
Gelelim taşeron ve asıl işverenlerin yalanlarına… Taşeron işçinin hakları yenmiştir ve haksız yere işten çıkarılmıştır veya işçi bir şekilde haksızlığa uğramıştır. İşçi hakkı yendiğinden ötürü Mahkeme dışında hak aramak ister. Önce asıl işverene gider derki benim tazminat hakkım varmış diyerek tazminat alacaklarını asıl işverenden sözlü olarak ister. Asıl işveren de işçiye dönerek ilk yalanını atar. Asıl işveren biz işçilere tazminat ödememek için taşerona verdik sizin bizle alakanız yok, sen git taşeron şirketlerden tazminatını al diyerek işçiyi başından savar. İşçi de bilmediğinden düşünür ve adam haklı ben taşeron işçisiyim en iyisi ben taşerondan isteyim tazminatlarımı diyerek asıl işverenin kapısından ayrılır. İşçi bu sefer taşeron şirketin kapısını çalar ve işçilik alacaklarını taşeron şirketten ister. Taşeron şirkette işçiye sen bu şirkette 1 yıl doldurmadın veya geçmiş yıllarından banane git önceki şirketlerden iste benden bir hakkın yok yada işçiye, sen kendin işi bıraktın veya yalan tanıklarla haksız tutanaklarla seni işten çıkartırım hiçbir şey alamazsın diyerek işçiyi psikolojik olarak ezer ve taşeron işçiyi korkutarak başından uzaklaştırır. Taşeron işçi, hem asıl işverenin söylediklerini hem de taşeron şirketin söylediklerini düşünür ve işin içinden çıkamaz. En sonunda taşeron işçisi lanet olsun bu kanunlara hep zenginin adaleti varmış, işçinin hakkı bile yokmuş ne biçim kanun ne biçim adalet bu taşeronlar Allahından bulsunlar diyerek çaresizlik içinde evine boynu bükük şekilde döner. Asıl işveren- alt işveren ve işçi üçgeninde yalanlar birbiri ile uçuşur ve asıl işveren taşerona , taşeron da kanunlara topu atar arada maalesef hakkı yenmiş olan işçi kalır, işçi alacaklarını alamadığından ötürü de mağdur olmuştur. İşçi, mağdur olduğundan suçu başkalarında aramaktadır. Halbuki tüm problem işçinin kendisidir, bilgisizliğinden dolayı korkmuştur, mücadele edememiştir. Kendisini zavallı hissetmektedir ve taşeron işçiye cesaret verecek gücü yanında hissetmektedir. Olayı özü manevi güçtür ve bu güç ise ancak bilgi ile olur.
Peki, taşeron işçilerin hakları nelerdir? Öncelikle taşeron işçinin hak kazanabilmesi için, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulması gerekmektedir. Bunun içinde şu şartlar gerekmektedir. A-) 2 ayrı işverenin bulunması (örnek Sağlık Bakanlığı X Hastanesi- Y Temizlik Şirketi) B-) Mal veya hizmet Üretimine ilişkin bir işin varlığı (hastane güvenliği-hastane temizliği-hastane veri girişi) C-) İşçilerin sadece asıl işverenden alınan işte çalıştırılması (sürekli Sağlık Bakanlığı X Hastanesinde çalışma taşeronlar sürekli değişmesi önemli değildir, önemli olan işçinin hep aynı asıl işverenin işyerinde çalışmasıdır.) D-) Asıl işveren ile alt işverenin muvazaalı ilişki içine girmemeleri gerekir. (Yardımcı işler taşerona verilmelidir. Güvenlik, temizlik, veri girişi vs. Asıl iş bölünerek taşerona verilemez. Aksi durumda taşeron işçisi, asıl işverenin işçisi sayılır. ) Yukarıda şartlar gerçekleştiğinde İş Kanunu 2/6 maddesi uyarınca taşeron işçilerin tüm haklarından HEM ASIL İŞVEREN HEM ALT İŞVEREN BİRLİKTE SORUMLUDUR.
Gelelim taşeron işçinin haklarına;
Kıdem ve ihbar tazminatı hakkı açısından : Öncelikle taşeron işçi, asıl işverenin işinde çalıştığı ve ilk taşerondaki ilk işe giriş tarihinden son taşeron şirketinde işten çıkmış olduğu tarihe kadarki süre içindeki süreler itibariyle kıdem ve ihbar tazminatı hakkı vardır. Bu tazminatlardan hem asıl işveren hem son taşeron sorumludur. Örneğin, Mehmet İsimli taşeron işçi 01.01.2000 tarihinde Sağlık Bakanlığına ait Haseki Hastanesinde ihaleyi alan x taşeron şirketinde Güvenlik olarak işe başlasın. Bir sene çalıştıktan sonra Y taşeron gelsin ve SGK da çıktı-girdi olsun ve taşeron işçi devamlı çalışmaya devam etsin ve sürekli olarak taşeronlar değişerek her yıl Z-A-B-C-D-E-F-G-H gibi taşeron şirketler Haseki Hastanesine 1 sene ihale alıp gitmiş fakat taşeron işçi Mehmet, sürekli olarak Haseki Hastanesinde güvenlik olarak çalışmıştır. 01.01.2000 de işe giren taşeron işçi, 10 taşeron şirket değiştirirken 01.01.2010 tarihinden itibaren asıl işveren olan Sağlık Bakanlığı Haseki Hastanesini korumuştur. 10 yıl sonra da en son ihaleyi alan K taşeron şirketi tarafından işe alınmamış ve işten çıkarılmıştır. Bu durumda Mehmetin hakkı var mıdır? Mehmet ne yapmalıdır? Kimden nasıl tazminatlarını alabilir?
Mehmet, 01.01.2000-01.01.2010 tarihleri arasındaki çalışmaların hakkını Sağlık Bakanlığı Haseki Hastanesine 4857 sayılı İş Kanunu 2/6 maddesi uyarınca ve son çalıştığı H taşeron şirketine 4857 sayılı İş Kanunu 6 maddesi uyarınca İş Mahkemesine alacak davası açarak kıdem ve ihbar tazminat hakkını alabilir. Son taşeron şirket olan H, İş Kanunu 6. Madde uyarınca işyeri devri kuralları gereği Mehmetin önceki gelen taşeron şirketinden gelen haklarını devralmıştır. Asıl işverenin de İş Kanunu 2/6 madde gereğince de Mehmetin tüm yıllarından sorumludur. SON TAŞERON ŞİRKET BENDEN ÖNCEKİ ÇALIŞMALARIN BENİ İLGİLENDİRMEZ DİYEMEZ. İşyeri devri kuralları ve asıl işveren sorumluluğu tüm taşeron işçilerin haklarını korumaktadır.
Fazla çalışma, resmi bayram ve genel tatil ücretleri ücretleri açısından ; Yukarıda belirtilen asıl işveren-alt işveren ilişkisi ve işyeri devri kuralları aynen uygulanır.
Ücret ve sigorta primi açısından ; İşçinin sigorta primlerin ödenip ödenmediği, işçinin ücretin ödenip ödenmediği ile ilgili her konuda asıl işveren de sorumludur. Bu sebeple asıl işverenler ihale yaparken taşeronlardan belirli bir teminat almaktadır. Bu hususta da yukarıda belirtilen kurallar geçerli olup asıl işverenin, taşeron işçinin tazminat hakkından sorumlu değilim şeklindeki sözleşme hükmü taşeron işçiyi bağlamamaktadır.
Yıllık izin ve iş güvencesi açısından ; Yıllık izin ücretinde ise işçinin çalıştığı süreler dikkate alınır ve işçinin, asıl işverenin işinde başladığı tarihten baz alınarak yıllık izin süreleri hesaplanacaktır. Ayrıca işe iade davasını kazanan işçinin işe başlatmama ve boşta geçen ücretlerden asıl işveren ile birlikte son taşeron şirket de sorumludur.
Görüldüğü üzere taşeron işçinin yasal hakları İş Kanununda yer alırken uygulamayı başaramayan işçilerin, haklarınızı vereceğiz diyerek 4857 sayılı İş Kanunun 2. Maddesinin 6. Fıkrasında yer alan asıl işverenin sorumluluğu maddesini ortadan kaldıralım tekliflerine sakın aldanmayın. Bu hususta işçileri bilinçlendirme konusunda Taşeron İşçi Derneklerine büyük iş düşmektedir. Aksi durumda ise geçmişte kazanılmış olan tüm işçi haklarınız tarihin tozlu sayfalarında yerini zamanla tekrar alacağını unutmayınız.
http://www.ismagdurlari.org adresinden irtibat numaralarımıza ulaşabilirsiniz.
suatyurdseven@gmail.com
twitter.com/suatyurdseven
BİZ SÖYLEDİK SİZİ SOKAKLARA CIKARTANLAR YOL YAPIMDA PARK BAHCELERDE ULAŞIM HİZMETLERİNDE KEYF ÇATIYORLAR,AMA SOR ONLAR EMEKCİNİN YANINDADIRLAR,H.G.Ş.T.D.B.O.Ş.Y.A.İ.A.Y.Ş.BUNLAR SİZİ,KULLANIYORLAR AKILLI OLMANIZ LAZIM,BUN LAR BAŞKANADA BÜYÜK ZARAR VERİYORLAR.DOST.
taşeronlaşmayla alakalı hak arama yeri maltepe belediyesi değildir, ankaradır, bu işçiler içişleri bakanlığının önünde yada maltepe akp ilçe başkanlığının önünde eylem yapsalardı kesinlikle müdahale edilirdi.ama ne hikmetse belediye önünde herhangi bir müdahale olmuyor demokratik hak oluyor. cebinde yumurta taşıyan öğrencilerde demokratik haklarını kullanmak isterken 11 yıl hapis istemiyle yargılandılar..yorum sizin…
2009 seçimlerinden sonra yeni yönetim görevi devralır devralmaz Çalıştığımız Maltepe Belediyesinde odalarda sorguya alındık, ayrımcılığa, hakarete maruz kaldık, sebebsiz yere daha doğrusu sırf Akp zamanında işe başladığımız için işten çıkartıldık.. Yukarıdaki fotoğrafta bildiri okuyan arkadaş ozamanlar Başkanın has adamıydı uğradığımız zulümde onunda payı var bunu herkez çok iyi biliyor…Kimse kusura bakmasın ama hiç üzülmüyorum, boşuna dememişler etme bulma dünyası diye.