Kent konseylerinin kurulması ile ilgili yasanın yürürlüğe girmesinin üzerinden 3 yıl geçti.
Daha sonra kent konseyleri yönetmeliği ile kont konseylerinin nasıl kurulacağı, kimlerden oluşacağı, nasıl toplanacağı, hangi kararları alacağı yönetmelikte aynen yazılı duruyor.
Eski belediye yönetimi döneminde kent konseyi toplantıları traji komik bir şekilde toplandı.
Benim konsey toplantılarındaki itirazlarıma kınama cezası gönderenler bugün Maltepe tarihinden göçüp gittiler ama kent konseyleri hâlen sürmektedir.
Bir yılda iki kez düzenlenmesi mecburi olan kent konseyleriyle ile ilgili bazı belediyeler toplantılar yaptılar.
Maltepe Belediyesi’nin bu konuda basına ve kamuoyuna yansıyan fikir ve düşüncelerinin kent konseyi yasası ve yönetmelikleri ile bir alakası yok.
Maltepe Belediye Başkanı Prof.Dr.Mustafa Zengin’in Danışmanı Ali Bey bir röportajında kent konseylerine gönderme yaparak, buna alternatif mahalle meclislerini gündeme getirmesi kent konseyi ruhuna aykırılık teşkil etmektedir.
Bu arkadaşlara önerim. Kent konseyleri yasası ve yönetmeliklerini bir daha okumaları gerekmektedir.
Kent Konseyleri kentleri yönetim anlayışından yönetişim anlayışına getiren bir demokrasi kalkanıdır. Orada insanlar gönüllülük esasına göre “yerel gündem 21” anlaşmaları doğrultusunda kenti yönetenlerin sorgulandığı kentlilik bilincinin gelişmesine katkı sunmayı hedefleyen bir platformdur.
Bu platforma kimlerin nasıl ve ne şekilde davet edileceği, toplantı gündem ve kararlarının nasıl alınacağı alenen yazılıdır.
Kanuna karşı alternatif oluşturmak gibi bir hakkımız yoktur. Bu kanunu yılda iki kez yerine getirmek belediyelerin asli görevidir.
Sosyal ve kültürel faaliyetlerin ilerletilmesi için mahalle meclisleri ve onlardan oluşan heyetlerin danışma meclisi gibi değerlendirilmesi mümkün olabilir.
Bunun adı kent konseyi olamaz.
Maltepe halkı yönetimden yönetişime geçişi çok hızlı ve çok dolu yaşamalıdır.
Elin oğlu ağır ceza mahkemesini halk jurisine terk etmişken, biz hala kent konseylerinin ruhunu anlamış değiliz.
Umarız ve dileriz ki, Maltepe Belediyesi ilk kent konseyini dolu dolu, demokrasiye yakışır bir biçimde düzenlesin.
Saygılarımla.
© İstanbulolay.com - İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.
Yaklaşık 9 yıldır kent konseyleri ile ilgili çalışmalar yapmaktayım Yerel Gündem21 prejesi içerisinde bir çok çalışmaya imza atmış bir insanım. Maltepe belediyesinin kent konseyi ile ilgili hiç bir bilgisi yok birşey yaptığıda yok. Gençlik Meclislerinde yerel ulusal ve uluslararası bir çok aktivitem oldu ama Maltepe Belediyesi Gençlik meclisinde daha önceki yönetiminde bazı işlerine gelmeyen arkadaşlarım ve geçtiğimiz dönem belediye yönetimine sahıp olan parti malesef bızı tırpanladı. Maltepe ilçesinde sadece 1 konferans düzenledim bu bir başlangıçtı ama malesef hıc bır alakası olmayan sıyasıler buna sahıp çıkmaya kalktılar. Bu bilinçle hareket eden bir maltepe hiç birşey yapamaz. Uluslar arası anlamda mılyon dolarları getırebılecegımız ilçemıze malesef 100 lıra bıle getıremeyız bu konuya cıddı bır sekılde onem verılmesı gerekmektedir. Umarım bu olur…
kent konseyleri gerçek demokrasinin beşigi..geçişler kent konseyleri yardımıyla olacak aama güçü eline geçiren halka sırtını dönüyor.ak parti dönemindede çok aCIYDI KENT KONSEYLERİ.biliyorum.kent konseyleri ve yerel gündem21 uygulamaları 1989 da başladı.en iyi uygulayan ülke olarakda ödül aldık ama :)….
ahmet tükek
Gazeteci Ahmet Emin Yalman Anlatıyor;
“Milli Mücadelemiz zaferle sona erdikten sonra, İstanbul’un henüz yabancı işgali altında bulunduğu bir sırada, birgün İstanbul’un 7 gazete başyazarı İzmit’e davet edildi. Orada Mustafa Kemal Paşa işsiz bir tarihi tartışma açtı. Her birimize ayrı ayrı şu soruyu yöneltti;
-Hilafetin geleceği hakkında fikriniz nedir?
Her birimiz keni kanımıza göre bu soruyu cevaplandırdık. Hilafetin şu veya bu biçimde surdürülmesini tabii görmeye zihiler o kadar alışmıştı ki, herhangi bir insanın bunun kaldırılması gibi temelden bir düşünceyi hatıra getirebilecğini hiçbiimiz göz önüne bile getiremiyorduk.
Paşa hepimizi sabırla dinledikten sonra dedi ki;
-Hayır! Yanlış düşünüyorsunuz. Hilafet kaldırılmalıdır. Bu fikrimin nedenlerini de size anlatacağım. Karşı duranlarınız olursa, çekinmeden ortaya koyunuz. Hepsine karşılık vereceğim. İçinizde en küçük bir duraksama kalmasını istemiyorum. Eğer buna inanmış olursanız gazetenizin başına geçiniz. Bu önemli devrim adımı içi ortamı hazırlamaya, vatandaşları inandırmaya çaba gösteriniz.
Tartışma birgün bir gece aralıksız sürdü. Uyku hatıra bile gelmedi. Yemek zamanları da söze sofrada devam ediyorduk. Paşa, eski Hanedanın ruhani bir sıfatla memlekette kalmasındaki sakıncalı saydı. İşin niteliini açıklamdı. Aydınlanmadık hiçbir nokta bırakmadı.
Fikir hepimiz için o kadar yeni idi ki, güçlüklerimiz ve duraksamalarımız çoktu. Fakat Paşa hayret verici zekasıyla tartışmaya çok iyi hazırlanmıştı. Hiçbir sabrını yitirmiyor, her karşı koymaya inandırıcı karşılıklar veriyordu.
Sonuç olarak “Hilafet’in Kaldırılması” fikrini hepimiz benimsedik. Geniş yayınla ortamı hazırladı.”